Reflü - Dr. Hüseyin Akyol
Thumb

Reflü

Genel Cerrahi

Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması problemidir. Mide ve yemek borusu arasında alt özefagus sfinkteri diye adlandırdığımız bir kapak bulunmaktadır. Kastan oluşan bu kapak asidin yemek borusuna geri kaçmasını önlemekte ve midede kalmasını sağlamaktadır. Bu alanda gevşeme ve kıskacın bozulması reflü ile sonuçlanır. 

Genellikle midenin içeriği asit yapıda olduğundan asit, bazen de oniki parmak bağırsağından mideye kaçan safra-pankreas sıvısı nedeni ile bazik yapıda sıvılar yemek borusuna geri kaçabilmekte bu sıvılar ile uzun süre temas sonucunda, yemek borusunun değişik derecelerde tahriş olmasına neden olmaktadır. Bu durumda göğüs ağrısı, göğüs alt tarafta yumru hissi, yenilen gıdaların ve mide sıvısının ağıza  acı su gibi gelmesi, boğazda yanma hissi ve ağrılı yutma ortaya çıkabilir. 

Sorun öncelikle yemek borusunu ilgilendirse de ileri vakalarda göğüs ağrısı, öksürük, astma, tekrarlayan sinüzit, ağız kokusu, dişlerde erozyon, üst solunum yolu enfeksiyonları, ses kısıklığı, hıçkırık atakları gibi bulgular da tabloya eşlik edebilir.  Hastalar bu bulgularla kulak burun boğaz ve göğüs hastalıkları kliniklerine başvurabilirler. 

Reflüyü tetikleyen en önemli neden beslenme tarzıdır.  Bazı gıdalar reflüyü tetiklemekte olup bu gıdaların tüketimi kontrol altında tutulmalıdır. Yağlı gıdalar reflüyü doğrudan tetiklemektedir. Yağlı ve ağır gıdalar yerine sindirimi kolay olan yiyecekler tercih edilmelidir. Domates, çiğ sarımsak ve soğan, baharatlı yiyecekler, nane, kahve, çay, sigara, alkol, sirke, kızartma, gazlı içecekler, konserve, portakal ve limon da yine reflüye neden olan başlıca gıdalar arasında sayılabilir. Nedenleri arasında  yemek borusunun karın içine geçtiği boşluğun genişlemesi ve buradan midenin fıtıklaşması olabilir (hiatal herni). 

Reflü Hastalığı Tanısı

Temel tanı yöntemi yemek borusu ve midenin endoskopik incelemesidir. Bu inceleme ile yemek borusunun ve mide ile yemek borusu arasındaki kıskacın durumu değerlendirilebilir. Uzun süreli ve şiddetli tahriş durumunda tümör dönüşümünü değerlendirmek için biyopsiler alınabilir. Endoskopi  dışında yemek borusuna kaçan asit miktarını ve sıklığını değerlendirmek için pHmetre ve mide yemek borusu arasındaki kıskaç basıncını değerlendirmek için manometre ölçümleri yapılabilir. 

Reflü nasıl tedavi edilir?

Tedavi yöntemlerinin başında yaşam değişiklikleri yer alır. Obezitenin azaltılması, yüksek karbonhidratlı beslenmenin azaltılarak protein ağırlıklı beslenme, gazlı, alkollü ve kafeinli gıdaların kesilmesi, sigaranın kesilmesi,  yatmadan en az iki saat önce beslenmenin kesilmesi, sık sık az miktarda yemek,   yatak başlarının ayak ucuna göre yükseltilmesi, sıkı kıyafetlerden kaçınmak gibi uygulamalar gereklidir. 

Tedavi genellikle ağızdan ilaç tedavisi ile başlar. Burada mide asiditesini azaltan, mide kıskaç basıncını artıran ve mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar kullanılabilir. 

Uzun süre ilaç kullanan tedaviden fayda görmeyen, belirgin hiatal hernisi olan ve yemek borusundaki tahriş nedeni ile kansere doğru gidiş gösteren doku bozulması bulunanlarda cerrahi tedavi uygulanması gereklidir. 

Cerrahi tedavi altın standart olarak laparoskopik olarak uygulanan hiatal herni onarımı ve en sık şekliyle Nissen fundoplikasyonudur. Bu operasyonda genişlemiş olan hiatus defekti onarılır ve midenin fundus kısmı 360 derece sargı gibi kullanılarak mide girişindeki kaçak kontrol edilmeye çalışılır. Fundoplikasyonun değişik modifikasyonları da olguya göre seçilerek tercih edilebilir (Toupet, Dor yöntemleri gibi). Ameliyat sonrasında en sık rastlanan sorun geçici yutma zorluğudur. Genellikle birkaç ay içinde  kendiliğinden düzelir. 

Size nasıl yardımcı olabiliriz? Bize ulaşın:

Instagram'dan Takip Edin Whatsapp'tan Yazın